DOLAR 1.481 - EURO 1.980 - ALTIN 67.43 - IMKB 67354
Pazartesi 6 ARALIK 2010
"Devlet mahkum olunca keyif alacağım" Saddam'ın ölümü WikiLeaks'ta Dinçer: Bizim kozmik odadan belge sızmaz Kredi kartı kullanıcılarına kötü haber Julian Assange El Pais'e konuştu İsrail'deki yangın söndürüldü Dolar 1,4810 lira Erbakan 28 Şubat dönemini ilk kez anlattı Guti trafik kazası geçirdi Çin'de mera yangını: En az 22 ölü habertaraf.com
 
 
 
Newsweek 'Kültür savaşını' analiz etti
 
 
 
 
Ahmet ASLAN
WikiLeaks, Ahmet Davutoğlu ve CHP
 
 
 
Okur Temsilcisi
Hırsızlığın yeni adı: Bir internet sitesi
 
 
 
 
Said Halim Paşa'nın vefat yıl dönümü
 
 
 
 
 
Milliyet
Aslı AYDINTAŞBAŞ
Bağış: Bizi Wikileaks değil resmi kararları bağlar
 
 
Bugün
Gülay GÖKTÜRK
Kürtler'in özgür iradesi nasıl ortaya çıkacak?
 
 
Bugün
Gültekin AVCI
Ona "baskın" denmez
 
 
Akşam
Oray EĞİN
Yavuz Turgul'a 'büyük sinemacı' denir mi
 
 
Akşam
Serdar AKİNAN
Dövlet
 
 
Millî Gazete
Sinan BURHAN
İslam ve Kürtler
 
 
Milliyet
Taha AKYOL
Bayar ve İnönü
 
 
 
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
 
Aliya RAHTE
 
Ercan AKSOY
 
Gülay GÖKTÜRK
 
Mehmet HÜSREVOĞLU
 
 
 
Tam Gün Yasasının kısmi iptal gerekçesi
 
 
 
ANKARA- Anayasa Mahkemesi'nin Tam Gün Yasası'nın kısmi iptaline ilişkin gerekçeli kararında, bazı uzmanlık alanlarında sayıları yetersiz olan uzman hekimlere kamunun yanı sıra özel sağlık kuruluşlarında da ihtiyaç duyulmasının, bu hekimlerin mesleğini mesai saatleriyle sınırlı olmaksızın yaygın bir şekilde icra etmelerini gerekli kıldığı belirtildi.
 
Kararda, hekimlerin insan sağlığının gelişmesi ve yaşam haklarının korunması ile doğrudan ilgili olan bu konumları dikkate alınmaksızın çalışma koşullarının sınırlandırılmasının, bireylerin yaşam hakkını zedeleyici nitelik taşıdığına işaret edildi.

Anayasa Mahkemesi'nin, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptaline ilişkin gerekçeli kararı, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

Gerekçeli kararda, profesör ve doçentler de dahil tüm öğretim elemanlarının devamlı statüde çalışmalarını öngören ve buna ilişkin kurallara yer veren düzenleme irdelendi.

CHP'nin dava dilekçesinde, söz konusu hükümle getirilen getirilen kuralın, nitelikli akademik personelin serbest çalışmayı tercih ederek üniversiteden ayrılmasına neden olacağı, akademik personelin bilimsel bilgi ve yeteneğini ''yaygın'' biçimde kamunun hizmetine ve yararlanmasına sunmasını engelleyeceği belirtilerek, Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunulduğu anımsatıldı.

Düzenlemeye göre, devamlı statüde görev yapan öğretim elemanlarının 2547 sayılı Kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yüksek öğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başkaca herhangi bir iş göremeyecekleri, ek görev alamayacakları ve mesleklerini serbest olarak icra edemeyecekleri belirtilen gerekçeli kararda, şunlara dikkat çekildi:

''Anayasanın 130. maddesinde çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile kurulan üniversitelerin kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olduğu, öğretim üyeleri ve yardımcılarının serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilecekleri belirtilmiş, madde gerekçesinde de yasaya bırakılan konuların 'bilimsel özerklik' ilkesi göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Anayasa'da üniversite, bilimsel çalışmaların yapıldığı ve bilimin öğretildiği kurum olarak nitelendirilip bilimsel ve idari özerkliğe sahip kılınarak diğer kamu kurumlarından farklı değerlendirilmiş, öğretim üyelerine de kamu görevlisi olmakla birlikte genel sınıflandırma içinde ayrı bir yer verilerek kendilerine özgü önem ve değerde bir meslek sınıfı olduğu belirtilmiştir. Öğretim üyelerinin bu konumları dikkate alındığında bunları diğer kamu görevlileri gibi değerlendirmek mümkün değildir.''

Yasa koyucunun, yükseköğretimin Anayasa'da belirtilen ilkeler doğrultusunda geliştirilmesi, bu bağlamda sağlık sorunlarının çözüme kavuşturulması için öğretim elemanlarının unvan ve statülerine uygun bazı sınırlamalar getirerek çalışma koşullarını belirleyebileceği, ancak getirilen bu sınırlamaların, üniversitelerdeki bilim özgürlüğü ve bilimsel özerkliğin gereği olan her türlü bilimsel faaliyeti engelleyici nitelikte olamayacağı kaydedilen gerekçeli kararda, şu hususlara vurgu yapıldı:

''İptali istenen düzenleme ile üniversitelerin bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişime ve kalkınmaya destek olmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek gibi görevlerini yerine getirmesinin engellendiği, ayrıca, üniversitelerde görev yapan öğretim görevlileri, okutmanlar, öğretim yardımcıları ile akademik olarak belirli bir yetkinliğe sahip öğretim üyeleri arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın mesai sonrası ücretsiz de olsa resmi veya özel herhangi bir iş yapmalarının yasaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumun Anayasa'nın 130. maddesi ile bağdaşmadığı açıktır.

Belirtilen nedenlerle dava konusu ikinci fıkranın birinci tümcesi Anayasa'nın 130. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.''



-KISMİ STATÜDEKİ ÖĞRETİM ÜYELERİ-



Gerekçeli kararda, üniversite öğretim üyeleri için kısmi çalışmayı kaldırarak tam gün çalışma esasını getiren düzenlemeyle ilgili değerlendirmeler de yer aldı.

Kararda, dava dilekçesinde, ''İptali istenen kural ile kişilere hukuka uygun biçimde tanınan süreli bir statünün iradeleri zorlanmak suretiyle değiştirildiği ve süresi bitmeden bu statünün sonlandırıldığı''nın ileri sürüldüğüne işaret edildi.

Bunun üniversitelerde kısmi statüde çalışan doçent ve profesörlerin hukuksal durumlarını belirleyen bir kural olduğu ifade edilen gerekçeli kararda, yapılan değişiklik sonucu, profesör ve doçentlerin kısmi statüde çalışmalarına son verilerek, yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının tamamının üniversitelerde devamlı statüde çalışmalarının öngörüldüğü bildirildi.

Düzenleme yürürlüğe girdikten sonraki bir yıl içinde kısmi statüde görev yapmakta olan öğretim üyelerinden talepte bulunanların devamlı statüye geçirileceği, bu süre içinde talepte bulunmayanların ise istifa etmiş sayılacağı belirtildiği kaydedilen gerekçeli kararda, şöyle denildi:

''Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü işlem ve eylemi hukuka uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren devlettir. Öte yandan 'hukuk devleti' ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce belli ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesini, ekonomik ve sosyal yaşamlarındaki tutum ve davranışlarını buna göre düzene sokabilmesini gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi, idarenin keyfi hareket etmesini engeller.''

İptali istenen düzenleme öncesinde üniversitelerde devamlı ve kısmi statüde çalışma sistemi bulunduğu, beş yıl devamlı statüde çalışan doçent veya profesörlerin, üniversite yönetim kurulunun görüşü ve rektörün kararıyla iki yıllık süre için kısmi statüye atanabileceklerinin, uygun görüldüğünde bu statülerinin iki yılda bir yenilenebileceğinin, tekrar devamlı statüye geçmek isteyenlerin atamalarının ise boş kadro bulunması halinde YÖK kararı ile yapılabileceğinin öngörüldüğü anımsatıldı.

Gerekçeli kararda, şunlara işaret edildi:

''Değişiklikten önceki düzenlemede, kısmi statüde çalışan öğretim üyelerinin kendi talepleri hariç, öngörülen iki yıllık süre dolmadan bu statünün sona erdirilemeyeceği konusunda yasal bir güvenceye sahip oldukları anlaşılmaktadır. Dava konusu tümce ile üniversitelerde öğretim üyesi olarak kısmi statüde görev yapan profesör ve doçentlere devamlı statüye geçmemesi halinde kanunla tanınan süreli çalışmanın, kanunla tanınan süre dolmadan istifa etmiş sayılmaları hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz.

Diğer taraftan kısmi statüde çalışanların, bu durumlarının en az iki yıllık bir dönemi kapsadığı düşüncesiyle üniversite dışındaki serbest çalışmalarını planladıkları, ekonomik ve sosyal hayatlarını bu koşuları öngörmek suretiyle belirledikleri açıktır. Yasayla elde edilen bu statünün çalışanlar için kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi olanaklı olmasa da yasada öngörülen süre yönünden meşru bir beklentiye sahip oldukları, bu beklentinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri gereğince korunmasının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle dava konusu tümce Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.''

Gerekçeli kararda, Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde görevli hekimlerin, özel hastane veya vakıf üniversitelerinde çalışmasına engel getiren düzenleme de irdelendi.

Dava dilekçesinde, söz konusu düzenlemenin ''Hekimlerin mesai saatlerinin dışında kamu ve özel sağlık kuruluşlarında mesleklerini serbest olarak icra etme ve çalışma haklarını ölçüsüzce sınırlandırdığı, bu sınırlamanın, kadroları farklı kurumlarda bulunan ancak aynı görevleri yapan hekimler bakımından farklılık gösterdiği'' iddiasının dile getirildiği kaydedildi.

Gerekçede, Anayasa'nın 17. maddesinde herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahip olduğu hükmünün yer aldığına dikkat çekilerek, iptali istenen hükümle kamu ve özel sağlık hizmetlerinin ayrı organize edilmesi temelinde, kamu ve özelde mesleğini icra eden hekimler için yeni bir çalışma sistemi öngörüldüğü, çalışma koşullarına bazı sınırlamalar getirildiği, ayrıca özel sağlık hizmeti sunumunun, kamu kurum ve kuruluşlarının kaynakları kullanılmadan gerçekleştirilmesi için de bazı kurallar belirlendiği ifade edildi.

Getirilen bu sisteme göre, bir tabip veya diş tabiplerinin, mesleklerini; kamu kurum ve kuruluşlarında veya Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde ya da Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde ve muayenehane açarak serbest olarak yapabilecekleri belirtildi.

Gerekçeli kararda, şu hususlara dikkat çekildi:

''Yasa koyucu bu düzenleme ile kamuda çalışan bir hekimin, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinde çalışmasını yasakladığı gibi mesleğini serbest olarak icra eden bir hekimin de bu kurumlarda çalışmasına sınırlama getirmektedir. Anayasa'nın 56. maddesinin üçüncü fıkrasında 'Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi arttırarak, iş birliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler' denilerek devlete, herkesin maddi ve manevi varlığını geliştirmesi için gerekli şartları hazırlama, kişilerin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama görevi verilmiştir. Yasa koyucu devlete verilen bu görevin gereği olarak, hasta-hekim ilişkisini düzenlemek, hekimlerin hastalarını gereği gibi takip edebilmeleri ve geri ödeme kuruluşlarınca kullanılan kamu kaynaklarının yerinde harcanabilmesi için gerekli gördüğü önlemleri almak amacıyla, hekimlerin çalışma koşullarını bazı kayıtlara tabi tutabilir.''

Kişinin sahip olduğu hak ve hürriyetlerinin önem dereceleri göz önünde bulundurularak Anayasa'da yer aldığı, bu bağlamda hekimliğin, Anayasanın 17. maddesinde yer alan ve bireyin en önemli hakkı olan yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile doğrudan ilgili bir meslek olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, ''Kişilerin maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmelerinin mutlu ve huzurlu olabilmelerinin başlıca şartı, ihtiyaç duydukları anda sağlık hizmetlerine ulaşıp bu hizmetlerden yararlanabilmeleridir. Devlet için bir görev ve kişiler için de bir hak olan bu amacın gerçekleştirilmesine bu haktan yararlanmayı zorlaştırıcı ya da zayıflatıcı düzenlemeler Anayasa'ya aykırı düşer'' ifadesine yer verildi.

Sağlık hizmetlerinin doğrudan yaşam hakkı ile ilgili olması nedeniyle diğer kamu hizmetlerinden farklı olduğu, temel hedef olan insan sağlığının, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez bir özelliğe sahip bulunduğu belirtilerek, ''İnsanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan hekimin statüsünün de bu çerçevede değerlendirilerek diğer kamu görevlileri ile bu yönden farklılığının gözetilmesi gerekir'' denildi.

Gerekçeli kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

''Ayrıca bazı dallarda uzman olan hekimlerin sayıca az olması ve kamunun yanında özel sağlık kuruluşlarının da bu dallarda uzman hekimlere ihtiyaç duyması, bu hekimlerin mesleğini mesai saatleriyle sınırlı olmaksızın yaygın bir şekilde icra etmelerini gerekli kılabilir. Hekimlerin insan sağlığının gelişmesi ve yaşam haklarının korunması ile doğrudan ilgili olan bu konumları dikkate alınmaksızın çalışma koşullarının kuralda belirtildiği şekilde sınırlandırılması bireylerin yaşam hakkını zedeleyici nitelik taşımaktadır.

İptal konusu ibarede, tabiplerin, diş tabiplerinin ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, maddenin ikinci fıkrasında yer verilen bentlerden yalnız birinde yer alan kurumlarda mesleklerini icra edebilecekleri belirtilerek, herhangi bir istisnaya yer verilmeksizin düzenleme yapılmasının, Anayasa'da güvence altına alınan yaşama hakkı ile herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesi ilkesine aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle dava konusu 'bentlerden yalnızca birindeki' ibaresi Anayasa'nın 17. ve 56. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.''

AA

Anahtar Kelimeler:

Anayasa MahkemesiTam Gün Yasası

4 Aralık 2010 - 13:19:57
 
Paylaş    
 
Haberin izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem yapılacaktır.
 
 
 
Yorumlar
 


Bu kategorideki diğer haberler

10:05"Devlet mahkum olunca keyif alacağım"
09:51WikiLeaks hep bir adım önde çünkü...
09:28Julian Assange El Pais'e konuştu
09:08Fişleme skandalının yeni belgesi
08:58Fişlemenin önünü açan Yönetmelik
00:38EMİNE ÜLKER TARHAN GÜVEN TAZELEDİ
00:06Newsweek "Kültür savaşını" analiz etti
00:04YARSAV'da yönetim kurulu belirlendi
23:26Yıldız Milli Takım İspanya'ya rötarlı uçtu
23:19Yunanistan'la 48. görüşme 7 Aralık'ta
23:16Amatör takım minibüsü devrildi: 16 yaralı
23:00Cenevre'de "yangın diplomasisi"
22:58Öğretim elemanlarından öğrencilere destek
22:56Başbakan'ın danışmanı: WikiLeaks tesadüf değil!
22:55Meteorolojiden yağış ve rüzgar uyarısı
22:52Bakan, elektrik kesilince el feneri ışığında konuştu
22:45Ruken Yetişkin Bitlis Cezaevi'ne konuldu
22:39Başbakan Erdoğan Abbas ile görüştü
22:32Bolu Dağı'nda kar yağışı başladı
22:16Türk uçakları Lübnan'a yardıma gidiyor
22:08AVUKATINDAN YENİ BELGE SİNYALİ
21:55Erdoğan, Yazıcıoğlu'nun annesini ziyaret etti
21:54"Herhangi bir listeyi desteklemiyorum"
21:34Alkollü sürücüyü linç edilmekten polis kurtardı
20:17Davutoğlu'na İran teşekkürü
20:12Ovaazatlı'da seçimi Ak Parti adayı kazandı
19:53Alevilere iftira eden sözlük
19:30Cihaner: Dinlemeler yasal olarak delil değil
18:58Eylemci öğrenciler serbest bırakıldı
18:54Nevşehir'de kaza: 2 ölü, 6 yaralı
Daha fazla haber göster
17:33YARSAV genel kuruluna Kaçmaz eşiyle geldi
17:16Türk kadını modern Türkiye'nin simgesi
17:07SİNEK İLACI İKİ KARDEŞİ ÖLDÜRDÜ
17:00Erdoğan: Önce özür dilenecek
16:49Filistin Devlet Başkanı Abbas Ankara'da
16:22YARSAV'da oy verme işlemine geçildi
16:20"Türkler davası reformun gerekliliğini gösterdi"
15:26İsrail'deki yangın kontrol altına alınıyor
14:47"Kadınlarımız hala geri planda bırakılıyor"
14:40Orhan Yüce son yolculuğuna uğurlandı
14:40AŞTİ'de canlı bomba paniği
14:26Emniyet Müdürü Çapkın, protestoları değerlendirdi
14:14"Beni erkek erkeğe bile çekerler"
14:08Başbakan Erdoğan Sivas'a gitti
14:08Canan Saldık asker kurşunu ile ölmüş
14:00BURSASPOR'LU ÜÇ TARAFTAR BIÇAKLANDI
13:44II. Hrisostomos'tan Türkiye'ye AİHM tehdidi
13:09KPDS sona erdi
13:07Rus helikopter, Giresun'a zorunlu iniş yaptı
12:45Arnavutluk'a gönderilen helikopterler işe başladı
12:23Türkiye'den balkanlara sel yardımı
12:04Wikileaks belgelerinin amacı ne?
12:00YARSAV'IN ŞEFFAF GENEL KURULU!!!
11:55Wikileaks'ın babası işte bu adam
11:53Gelibolu-Lapseki vapuru seferleri başladı
10:49YARSAV'DA İKİ LİSTE YARIŞIYOR
10:41Karayollarında son durum
10:30TBMM'de HSYK Kanun Tasarısı mesaisi
09:59Sahte pilot, 'hostes tavlarken' yakalandı
09:55Yolcu otobüsü tırla çarpıştı
09:18Wall Street İstanbul'a tam sayfa ayırdı
08:59Oğlunuz kaçakçılığı ihbar etmesin diye öldürüldü
08:57Fişlemek için evlere bile girilmiş!
08:51METEOROLOJİ UYARDI
08:49"Wikileaks İsrail'i filtreledi"
08:23Hakkari'de patlama
23:28Protestocu 11 öğrenci serbest bırakıldı
23:19ASİL NADİR SERBEST BIRAKILDI
22:40Gül ve Erdoğan nikah şahidi
21:26İran Türkiye'yi model aldı
20:27Erdoğan kulüp başkanlarıyla buluştu
19:52Cumhurbaşkanı Topi, Gül'den destek istedi
19:29Burası hastane, bunlar da öğrenci!
19:26ASİL NADİR TUTUKLANDI
18:57İTO Başkanı Yalçıntaş Bursa'da
18:42Yolsuzluk operasyonu: 17 kişi adliyeye sevk
18:34Çelebi: Türker davası zamanı aşımına uğratıldı
17:44Yüksekova'da tutuklama kararı gerginliği
17:24Rektörler, Erdoğan ile buluşmadan memnun
17:13Türk Kızılay'ı, İsrail'deki yangın bölgesinde
16:31WikiLeaks'in bağış hesabı kapatıldı
16:03Yalçıntaş'ın tahliye kararının gerekçesi
15:2613 öğrenci gözaltına alındı
14:54Güney Kıbrıs'ın enerji ve doğal gaz yatakları...
14:49Yunan basını WikiLeaks'ı Türkiye'ye yordu
14:24"WikiLeaks enerjiyi etkilemez"
14:23Öğrencilere polis müdahale etti
14:10KILIÇDAROĞLU'NUN KAMERA KAZASI
14:04Öğrencilerle polis arasında gerginlik
14:00İspanya'daki grev İstanbul'u etkiledi
Daha az haber göster
 
 
 
 
 
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
MÖSYÖ’den başlılar (2)
 
 
Ercan AKSOY
WikiLeaks krizi mi İstiklâl Marşı krizi mi?
 
 
Mehmet HÜSREVOĞLU
Alevilik nedir? -2-
 
 
Yusuf YERLİ
Diplomasinin Çernobili
 
 
 
 
Alevilere iftira eden sözlük
 
Fişlemek için evlere bile girilmiş!
 
Oğlunuz kaçakçılığı ihbar etmesin diye öldürüldü
 
"Wikileaks İsrail'i filtreledi"
 
Düz liseler tarih oluyor
 
 
 
 
 
 
 
Ailesiyle vakit geçirmeyen bir erkek, asla gerçek bir erkek olamaz.
DON VİTO CORLEONE
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.471
1.481
 
 Euro
1.965 1.980
 
 Sterlin
2.305 2.350
 
 Altın
66.77 67.43
 
 IMKB
67354  
 
 
Erbakan 28 Şubat dönemini ilk kez anlattı...
 
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, siyasetten özel hayatına kadar pek çok konuda Zaman'a önemli açıklamalar yaptı.
 
 
 
 
  Oyuncu Buket Saygı, 12 Nisan 2009’da otomobilinin karıştığı trafik kazasıyla ilgili olarak açılan tazminat davasını kaybetti.  
 
 
 
  ANKARA- Medya Takip Merkezi (MTM)'nin hazırladığı Kasım ayı raporuna göre işte en çok konuşulan takım ve en medyatik sporcu...    
 
 
 
 
NATO'nun Türkiye'ye yerleştirmek istediği füze kalkanını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye, İran ve İslam ülkelerinin aleyhine bir proje. Kabul edersek tarihi bir hata olur.
 
Zaten NATO üyesiyiz. Alınan kararlara uymamız gerekir. Yerleştirilmesini olumlu buluyorum.
 
Oldukça önemli bir konu. Hükümet, referandumla halka danışmadan karar vermemeli.
 
Amerikan-İsrail emperyalizminin oyununa daha fazla gelmeden hemen NATO'dan çıkmalıyız.
 
 
 
 
 
 
 
 


mostbet

mostbet

Mostbet AZ
 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt https://www.krufarhiv.com/ (Kurucu)

habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


mostbet login  mostbet
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik Betwinner
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin