DOLAR 1.479 - EURO 1.992 - ALTIN 61.95 - IMKB 63862
Pazartesi 27 EYLÜL 2010
Kuruldan sınır ötesi tezkeresi kararı Bendevi Palandöken ikinci kez başkan Gül: Bütün imajımızı alt üst ediyor "Çalımbay ile yollarımızı ayırdık" Nazlı'nın evinde kaldığı Can P. adliyede Özbekistan'dan "Karabağ" desteği Kurtulmuş: Bu hafta içinde açıklayacağız Ahmet Özal: Babam 15 sene bekle demişti Ukrayna: Türkiye bizim stratejik ortağımız EDP, Başbuğ'a suç duyurusunda bulunacak habertaraf.com
 
 
 
Et fiyatı neden arttı? Uzmanlar cevapladı!
 
 
 
 
Sevim MURAT
Oktoberfest (Hasat Bayramı)
 
 
 
Okur Temsilcisi
Hırsızlığın yeni adı: Bir internet sitesi
 
 
 
 
GS tribün lideri Alpaslan Dikmen
 
 
 
 
 
Bugün
Adem Yavuz ARSLAN
Kurtulmuş'un önündeki üç seçenek
 
 
Hürriyet
Ahmet HAKAN
Polemiğin şehvetine kapılmadan yazıyorum
 
 
Star
Ahmet KEKEÇ
Öcalan’dan Mandela çıkar mı?
 
 
Milliyet
Aslı AYDINTAŞBAŞ
Ermeni lobisinin yabancı damat alerjisinin ağır faturası
 
 
Star
Aziz ÜSTEL
Başbakan’ın iki çılgın projesini açıklıyorum
 
 
Vatan
Can ATAKLI
Bu kadar iyimserlik de hayra alamet değil
 
 
Zaman
Ekrem DUMANLI
Özel Harp ve medya
 
 
Sabah
Engin ARDIÇ
Bitir beni Kemal
 
 
Sabah
Mahmut ÖVÜR
DP'de, kayıp 9 trilyon kavgası
 
 
Star
Mehmet ALTAN
On milyonu ilgilendiren konu...
 
 
Vakit
Nusret ÇİÇEK.
Tophane dediler, halkı topa tuttular
 
 
Akşam
Oray EĞİN
Ertuğrul Özkök'ü nasıl atlattım
 
 
Yeni Şafak
Salih TUNA
Tayyip Bey'e veda Gandi'ye merhaba!
 
 
Star
Şamil TAYYAR
Çıkar o cübbeyi
 
 
Millî Gazete
Sinan BURHAN
İnönü kışla, vali defile yaptı
 
 
Radikal
Tarhan ERDEM
Yeni anayasaya başlarken
 
 
Yeni Şafak
Yasin AKTAY
İçkinin siyasallaşması
 
 
 
 
İlhami ATMACA
 
Yaşar YAVUZ
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
 
Engin ARDIÇ
 
Ahmet HAKAN
 
 
 
Basın İlan Kurumu küllerinden doğuyor
 
 
 
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Marketing Türkiye dergisine konuk oldu.
 
RÖPORTAJ: Günseli Özen Ocakoğlu / Marketing Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Bir süre önce Genel Müdür koltuğuna Mehmet Atalay’ın oturmasıyla çok şey değişti Basın İlan Kurumu’nda… Yeni logo, yeni misyon, yeni vizyon ve yeni sorumluluk alanları derken pek çok konuda kendini yenilemeyi ve basında mevcut sorunları çözmeyi amaçlayan kurum, tüm iletişim platformlarında “tarafsız” kimliğiyle hizmet vererek yeni roller üstlenmeyi hedefliyor. 1 milyar dolar civarındaki kamu ilan ve reklam pastasını büyütmeyi, oluşturacağı yeni ve güvenilir bir sistemle tiraj denetimini tamamen kontrolü altına almayı, “Medya Eleştiri Merkezi” adı altında yeni bir birim oluşturmayı da gelecek planlarına dahil eden kurumun en çarpıcı önerisi ise Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, RTÜK ve Basın İlan Kurumu’nu çatısı altında toplayacak ‘İletişim Bakanlığı’nın kurulması…

Basın İlan Kurumu’nun başına gelmenizle be­raber kurumda pek çok şey değişmeye başladı. Ama isterseniz ilk olarak düzenlediğiniz amb­lem ve 50. yıl logo tasarım yarışmasından bah­sedelim…

Yazılı ve görsel iletişim ağının baş döndürücü bir hızla gelişim gösterdiği teknoloji asrında, Basın İlan Kurumu’nu çağdaş bir yörüngeye oturtmayı amaçlıyoruz. Logomuzun da ihtiyacı karşılayama­dığı ve yenilenmesi gerektiğinizi düşünüyoruz. Yeni vizyonumuz paralelinde kurumumuz tarafından hâlihazırda kullanılan amblemin değiştirilmesini ve önümüzdeki yılın kurumumuzun 50. kuruluş yıldönümü olması sebebiyle özel bir 50. yıl logosu hazırlatmayı arzuluyoruz. Yeniçağın dinamikleri­ne ve bizim de yüklendiğimiz yeni misyonumuza uygun, dışarıya gülücükler saçan, kucaklayıcı bir görüntü veren sıcak bir logomuz olsun istedik. Bu amaçla da “Amblem ve 50. Yıl Logo Tasarım Yarış­ması” yapıyoruz.

“Yeni misyona uygun sıcak bir logo olsun” isti­yorsunuz. Peki, yeni misyondan biraz bahseder misiniz?

Basın İlan Kurumu gazetecilerin ve gazetelerin çok ilgilendiği bir kurum değildi. Gazetecilerin ilgilen­diği tarafı aldıkları kredi. Onun dışında gazete sa­hipleri ve medya bizi ilan alıp veren, ilanları düzen­leyen bir kuruluş olarak biliyor. Hâlbuki biz bunun ötesinde bir kuruluş olduğumuza ina­nıyoruz. Yeni misyonumuz: İftira ve şantaj haberciliğinden uzak, fikir üreten, geliştiren, düzenleyen, denetleyen, donanımlı insanlara hizmet verebilen güçlü ve bağımsız bir med­ya oluşturmak. Anadolu’nun en ücra köşesinde insanları bilgilendirme amacıyla yola çıkan bir gazete de bizim için çok değerli. İyi niyetli, amacı insanları bilgilendirmek ya da bir olayı du­yurmak olan ve kendi görüşünü paylaşan her şey bizim için kıymetli ve desteklemeye değer. Bunu yapanların yanında olmalıyız ve desteklemeliyiz. Türk basını 4 milyon 800 binlik bir tirajla bir yere varamaz. İnsanların gerçekten haberlerini güvenerek okuduğu, itibar ettiği güçlü ve tirajlarının da çok yük­sek olduğu bir medya yaratmayı arzu ediyo­ruz. 70 milyonu aşmış olan nüfusumuzla 30 ya da 40 milyon civarındaki tiraj rakamları­na neden ulaşmayalım? Bunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan da hem denetleyen hem destekleyen hem yol açan hem sponsor ve kaynaklar bulan, reklamın önemini anlatan öte yandan reklamcıyla reklamvereni buluşturan bir kuruluş olmak istiyoruz.



Nasıl bir konumlamayla bunu yapacak­sınız?

Yazılı basının RTÜK’ü hatta RTÜK’ün de ötesinde bir kurum olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Okuma ve yazma oranını geliş­tirmek için gazetelerin ve gazetecilerin görevi­nin çok fazla olduğunu görüyoruz. Bu sebeple de Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapmak, uygun bir gazete formatı oluşturmak, öğren­cileri daha öğrenciyken gazete okumaya teşvik edecek girişimlerde bu­lunmak, yani bütün ba­kanlıklar ile bu planları paylaşmak, belediyelerle, kamu kurum ve ku­ruluşlarıyla işbirliği yap­malıyız. Bunun yanında gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve cemiyetler­le el ele çalışan çok aktif bir kurum olmak da he­deflerimiz arasında. Ba­sın İlan Kurumu’nun 12 ilde şubesi vardı. Biz yedi ilde daha şube açtık ve sayı 19’a ulaştı. Bunların sayısını daha da çoğaltacağız.

Statükoyla belirlenmiş sınırlar içerisinde bir yönetim değil, günümüzün ve günce­lin gerektirdiği yönetimi hayata geçire­ceksiniz. Öyle değil mi?

Artık internet, bilgi ve iletişim çağındayız. Bir düğmeyle herkes her yere ulaşabildiğine göre, bize de herkes ulaşabilmeli. Sistemimizi açabilmeliyiz. Elektronik ortamda da ilanları verebilmeliyiz. Güzel sayfalara siyah-beyaz, hiçbir şekli ve şemali ol­mayan estetikten uzak ilan metinleri veriliyor. Oysa mizanpaj, grafik çalışmaları yapılabilir, ilanlara şekil verilebilir. İlan yollanan gazetelere olmazsa olmaz unsurlar belirterek ilanlara şekil verilmesi sağlanabilir.



Pek çok şeyin kaderini değiştiriyorsunuz. Farkında mısınız?

Kamu ilan ve reklam pastası 1 milyar dolar civarında. Bu pastayı iyi şekilde yönetmek, kullanmak ve değerlendirmek hem kamu­nun lehine hem de alıcının yararına olacak. En büyük avantajlarımızdan biri Bülent Arınç gibi Hükümet’i etkileme gücüne sa­hip, TBMM Başkanlığı yapmış bir ismin basından ve medyadan sorumlu olması. Onun başkanlığındaki bu çalışmaları Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’yle, RTÜK, Anadolu Ajansı ve sivil toplum ör­gütleriyle yürütürsek basının köklü sorunla­rını çözebileceğimize inanıyoruz. Günümüz­de fikir özgürlüğü neticesinde hapis yatan gazetecileri görüyoruz. Basında özgürlüğün önünü açamazsanız, ülke olarak bir yerlere gelemezsiniz. Fikir özgürlüğüne ilişkin de kanuni değişiklikler gerekiyor. Basın Kanu­nu ve gazeteci ceza yasalarında değişiklikler de şart. Sarı basın kartının daha işlevsel ola­bilmesi için çalışmalar yapılması lazım. Öte yandan internet medyasının hukuki bir da­yanağı yok. Bu alanda kuralların belirlenmesi için çalışmalar yapılmalı. Yerel televizyonlar kamu desteği alamıyor. Onlar için de gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi önemli. Bugün için fikir işçilerinin durumu hazin, her geçen gün maaşları küçülüyor. Belli ga­zetecilerin; yüksek transferler ve maaşlar alan, yalılarda oturan gazetecilerin dışında, Türkiye’de fikir işçiliği yapan veya gazete ya da televizyonlarda eleman olarak çalışan in­sanların durumları çok kötü. Bunlara yönelik de çeşitli çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyoruz. Basın İlanı Kurumu olarak bun­ların hepsinde yer alacağız. Çözümünde ge­cikme yaşandığını düşündüğümüz konularla ilgili hızla çözüm üreteceğiz. Bunu sağlaya­bilirsek, birçok şey düzelecek çünkü basının bütün mekanizmayı harekete geçirecek bir gücü var.

Peki, bu sözünü ettiğiniz konularda önü­nüze çıkan en temel engeller neler?

Biz geliştirmek için varız. Sansürcü değiliz ve hiçbir zaman da olmayacağız. Sansüre uğra­yan hangi gazete olursa olsun, hangi konuda sıkıntı yaşarlarsa, en ücra köşedeki gazete dahil yanlarında olacağız. Bununla beraber kamu tarafında reklam kültürü çok gelişme­miş durumda. Şirketlerle toplantı yapacağız. Daha önce “Türk Sporu Sponsoruyla Bulu­şuyor” gibi bir etkinlik düzenlemiştik. İşte bu etkinliğe benzer olarak reklam verecek ve reklam alacak firmaları bir araya getireceğiz. Bu toplantılarda reklamın önemini anlata­cağız. “Reklam verirseniz, bütçeniz büyür” diyeceğiz. Amacımız da gazetelerin, televiz­yonların, internet medyasının güçlenmesi ve böylece daha iyi habercilik yapabilmesi. Van’daki bir gazetenin dahi ihtiyaçlarını kar­şılayabilmek gerekiyor.

Meselelere sadece Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü olarak değil, temelden başlayarak, gazetenin gücünü ortaya ko­yarak ekonomik çarkların çevrilebileceği­ni düşünüyorsunuz ki, bu adeta bir para­digma değişimi…

Basın olmadan hiçbir şey olmuyor. Basına verilen önem belli. Bir yazı, küçük bir haber çok şeyi değiştirebiliyor. Yazıldıktan sonra da bunu savunmaya geçiyor, ya çözüyor ya da öyle olmadığını anlatmak zorunda kalıyor.



Tüm bu planların yanında bir de Bab-ı Ali’yi tekrar canlandırmaya gayret edi­yorsunuz. Bu bir öy­künme mi?

Bab-ı Ali, yeniden yaşa­malı… Gazeteler buradan neden ayrıldı ki? O dö­nemde burada çok trafik var diye gazeteleri bu­radan taşımak zorunda kaldılar. Şimdi böyle bir sorun var mı? Yok… Ben Edebiyat Fakültesi’nde okuyordum. Cağaloğlu’na kitap almaya gidiyorduk. Kar­şınızda bir bakıyorsunuz, bir şair, bir yazar, bir gazeteci… Sohbet etme imkânı buluyor­dunuz. Bu öğrenciyken inanılmaz bir şeydi. Anadolu’dan gelen bir genç, yurtdışından gelen turistler ya da araştırmacılar böyle bir yeri yeniden görseler, Türkiye ve İstanbul için bir fırsat olmaz mı? Olur. Nostaljik bir şey. Hem eskiyi canlandırırsınız hem de büyük adımlar atarsı­nız. Burası bir matbaa merkezi, iletişim mer­kezi… Türkiye’nin fikir dünyasının Türkiye’ye yansıdığı İstanbul’u ve Türkiye’yi aydınlattığı hatta dünyaya da etki et­tiği bir yer hâline gelebi­lir Bab-ı Ali. İnanıyorum ki, Cağaloğlu’nda tarihi binalar dışındaki binala­rın yerine yeni ve güzel binalar kurulduktan sonra haber merkezleri buraya da getirilebilir. Gençlik de bu fikir dünyasından beslenebi­lir. İstanbul’un da çok özel bir köşesi olmuş olur. Bunun önünde hiçbir engel olmadığını düşünüyorum.

Birazda basında yaşananlara gelirsek… Toplumun ilgisini çekmeyen pek çok yazı köşelerde yer alıyor. Gazeteler üzerinden atışmalar söz konusu. Bunun için ne ya­pılmalı?

Bizim en büyük eksiğimiz eğitim. Basındaki en önemli eksiklik de bu. Basında belli bir se­viyenin olması gerektiğine inanıyorum tabii. Bu da eğitimle ve insanlar arasındaki uzlaşma fikriyle olacak. Tartışma her zaman olsun, in­sanların bundan yararlanabileceğini düşünü­yorum. Ama tüm bu söylediklerim zamanla gerçekleşecek. Bunu da “Torpilli gazetecilik” yapma devrini kapatarak hayata geçirebil­mek mümkün. Sonuçta medyamızı ve gaze­telerimizi de aydınlık geleceğe yönelik olarak dizayn etmek gerektiğini ve basınımızın bu işi yüklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

-----------------------------------------------------------

“İletişim Bakanlığı kurulmalı”

“Türkiye’de iletişim alanında faaliyet gösteren Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, RTÜK ve Basın İlan Kurumu’nun görev alanlarının, medyadaki yeni yapılanmaya ve teknolojik gelişmelere göre yeniden tanımlanması gerekiyor. Bu tanımlama yapılmadığından dolayı, özellikle yerel TV’ler, internet gibi yayın mecraları denetim dışında kalıyor. Ayrıca medya sektörünün gelişmesi ve uluslararası standartlara kavuşturulması için gerekli çalışmalar da yapılamıyor. Basın İlan Kurumu olarak biz de kuruluş yasasında yapılacak değişikliklerle medya sektöründe yeni roller üstlenmeyi arzuluyoruz. Ayrıca iletişim alanındaki bu üç kurumu çatısı altında toplayacak ‘İletişim Bakanlığı’ kurulmasını öneriyoruz. Bu düzenlemelerle birlikte, tüm iletişim sektörünün, yazılı ve görsel medya ile internet yayıncılığı ve diğer kitlesel yayıncılık dünyasının tek bir çerçeve yasayla düzenlenmesinin isabetli olacağı görüşündeyiz.”

25 Eylül 2010 - 00:11:42

 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.469
1.479
 
 Euro
1.977 1.992
 
 Sterlin
2.312 2.352
 
 Altın
61.45 61.95
 
 IMKB
63862  
 
 
MHP önce kendi tarihini ve Ziya Gökalp'i okusun ...
 
Eski MHP'li Gazeteci Taha Akyol Bugünkü MHP'yi değerlendirdi
 
 
 
 
  'www.kirlioyunlar.net' isimli sitede M. Can Aydın imzasıyla ilginç bir haber-analiz yayınlandı. 'Kim bu havacı korgeneral?' başlıklı yazıyı aynen sizlere sunuyoruz;  
 
 
 
  Şalom gazetesinde haftalık yazıları yayınlanan Ralf Arditti son yazısında Türkiye iş dünyası içinde Yahudi olmanın ne anlama geldiğini anlattı. Türkiye'deki Yahudi sayısının giderek azalarak 20 bine düştüğünü belirten Arditti, konuyla ilgili gözlem ve birikimlerini şöyle aktardı:    
 
 
 
 
Antalya Büyükşehir Belediyesi iki yıldır bira festivali düzenliyor. Şehrinizde böyle bir festival düzenlense tepkiniz ne olurdu?
 
Çok mutlu olur, arkadaşlarla gider, içip eğlenirdik.
 
Mutlaka tepki gösterir, kaldırılması için uğraşırdım.
 
Belediyeler halkın sağlığından da sorumlu olduğundan içkiyi teşvik etmemeli.
 
Çekimserim.
 
 
 
 
 
 
 



Mostbet AZ

 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt (Kurucu)

habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


  mostbet
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin