DOLAR 1.484 - EURO 1.998 - ALTIN 62.11 - IMKB 63862
Cumartesi 25 EYLÜL 2010
Mumcu ve Ağar’ı Saygun ikna etti Sarah: Türkiye’ye minnettarım ÖSYM paraları ile Kıbrıs'ta vurgun Sarah'tan Davutoğlu'na 'Nişanlımı da kurtarın' Gül: İsrail'in işgal ettiği Gazze, Filistin toprağıdır Davutoğlu, Muttaki ile görüştü Zehirli etlerle ilgili soruşturma başlatıldı Hamas ve El Fetih bir araya geldi Gaziosmanpaşa taş ocaklarında göçük: 1 ölü Ahmedinejad Obama ile yüzleşip tartışmaya hazır habertaraf.com
 
 
 
'Hanefi Avcı o kitabı, kendine zırh için yazdı'
 
 
 
 
Nihat ALTAY
"Torunum ve bahçeyle ilgileneceğim"
 
 
 
Okur Temsilcisi
Hırsızlığın yeni adı: Bir internet sitesi
 
 
 
 
Zeki Müren'in ölüm yıl dönümü
 
 
 
 
 
Hürriyet
Ahmet HAKAN
Tek soruda neler yıkıldı
 
 
Bugün
Ali Atıf BİR
Fatma Gül'ün suçu yok
 
 
Vakit
Ali İhsan KARAHASANOĞLU
Sıra, Danıştay cinayetini örtbas edenlerde!
 
 
Radikal
Cengiz ÇANDAR
İçte-dışta 'evet'in bereketi
 
 
Star
Ergun BABAHAN
Türkiye’nin gurur günü
 
 
Posta
Mehmet Ali BİRAND
Bu tepkiler komplo değil, samimi kaygılardır
 
 
Star
Mehmet ALTAN
Merkez Medya
 
 
Millî Gazete
Mehmet Şevket EYGİ
Tophâne Hâdiseleri
 
 
Sabah
Nazlı ILICAK
Hanefi Avcı'da yeni gelişmeler
 
 
Radikal
Oral ÇALIŞLAR
Tophane, bizim mahalle
 
 
Akşam
Serdar AKİNAN
Öcalan'dan kravatsız siyaset
 
 
Milliyet
Taha AKYOL
İki parti?
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
Gül’er misin ağlar mısın
 
 
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
 
Fahrettin DAĞLI
 
Serdar AYDIN
 
Ali Atıf BİR
 
Serdar AKİNAN
 
 
 
Mezbahaya benzetilen gazete
 
 
 
Bekir Coşkun gibi kesimi yapılacak gazeteciler buraya alınıyor...
 
Ergenekon davasından yargılanan gazeteci-yazar Fatma Sibel Yüksek "Açık İstihbarat" isimli web sitesinde Bekir Coşkun'un Habertürk'teki yazarlığına son verilmesini işledi. Yüksek, son yazısında "Mezbahanın ön odasıdır Habertürk. Kesimi yapılacak gazeteciler önce buraya alınıp sağlık kontrolünden geçirilir. Tüyleri taranır, enseleri traş edilir. Bekir Coşkun gibi biraz besili olanlar daha geniş, ferah odalara alınır..." şeklinde ilginç bir değerlendirme yaptı.

Yüksek'in Habertürk'ü mezbahaya benzettiği, Bekir Coşkun'u da ağır biçimde eleştirdiği yazısının tamamı şöyle;

"Mezbahanın ön odası

4 Nisan 2007 tarihinde, yine bu sütunlarda "İneğin Yalakası Kasabın Bıçağını Yalar" diye bir yazı yazmış ve şöyle demişiz: "İneğin yalakası kasabın bıçağını yalarmış. Tahmin ettiğiniz gibi o "inek" Sabah gazetesi oluyor... Sen hükümete o kadar yalakalık yap, yine de el konulmaktan kurtulama.. Daha üç gün önce Sayın Başbakan, Sayın Turgay Ciner ve Sayın Fatih Altaylı "temiz internet" kampanyası töreninde ne kadar da samimi pozlar vermişlerdi oysa...Gören de bu yol arkadaşlığının bir ömür boyu süreceğini zannetti. Tam bir "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısı fotoğrafıydı...İşin iç yüzü öyle değilmiş demek ki... Biz, Aydın Doğan'a Başbakanlık'ta nasıl ayar verildiğini yazdığı için başı ağrımış bir gazeteciyiz... Eylül ayında gerçekleşen bu davetten bir kaç gün sonra Turgay Ciner de Başbakanlığa çağrıldı ve bir de baktık ki meşhur "POAŞ'da vergi kaçağı" haberini Sabah gazetesi patlatmış! Teşbihte hata olmaz, yakın tarihimizin en başarılı "İti ite kırdırma" operasyonuydu. Helal olsun o AK Parti hükümetine!" ...... Sabah gazetesine TMSF tarafından aniden el konulduğunda "büyük gazeteci" Fatih Altaylı, önce bu durumu normalmiş gibi karşılayıp istifini hiç bozmadı. Oysa, dilinden "bağımsız gazetecilik" kavramını düşürmeyen haysiyetli bir insandan ne beklenirdi? Tabii ki derhal istifa etmek. İstifa etmek ne kelime, arkadaş hâlâ koltuğunu koruyacağından emin bir şekilde, "TMSF yönetimi altında da bağımsız gazetecilik yapılabileceğini göstereceğiz" diye yazı yazdı. TMSF yönetimi altında bağımsız gazetecilik?! Tabii Altaylı, dünya basın tarihine geçmesi kesin olan böyle bir projeyi hayata geçirme fırsatı bulamadan genel yayın yönetmenliğinden alındı ve gazeteyle olan ilişiği kesildi. "TMSF yönetimi altında da bağımsız gazetecilik yapılabileceğini göstereceğiz" atasözü, sadece Türk matbuat tarihine geçmekle kalmış bir atasözü değildir. Fatih Altaylı, en az kendisi kadar" büyük" olan bu fikri, bırakın TMSF yönetimi altındaki Sabah gazetesinde, "gücü bağımsızlığında" sloganıyla yola çıkardığı Habertürk gazetesinde bile hayata geçiremedi. Sadece şöyle bir fark oldu: kapı kulluğunda sınıf atladılar!. Artık TMSF'nin basın müşavirinden değil Başbakan'ın bizzat kendisinden ve Başbakan'a yakın bir takım adamlardan talimat alıyorlar. Bu talimatların en sıradan olanı da herkesin bildiği gibi "Falancayı işe alın, filancayı işten çıkarın" talimatı. "Tak" diye istenenler "şak" diye yapılıyor. Yazdığı muhalif yazılardan dolayı Hürriyet gazetesinde barınamaz hale gelen Bekir Coşkun, tantanalı bir tanıtım kampanyası ile "gücü özgürlüğünde" bu gazetenin kadrosuna geçti. Son günlerde kendisinden haber alınamıyor... Medya kulislerinde dolaşan söylentilere göre Bekir Coşkun'dan referandum öncesi bir süre yazı yazmaması istendi. Coşkun da bunun üzerine izne ayrıldı. (Gazete yönetimi tarafından zorunlu izine çıkarıldığı duyumları da var). Bu izin bir türlü bitmek bilmiyor. Kendisine ulaşıp "Abi ne oluyor? İzin dönüşü işe başlatılmayacak mışsın, doğru mu?" diye soranlar oldu. Bekir Coşkun, abartılı bir hayret nidâsı ile "Ne diyorsunuuuz? dedikten sonra "İlk kez sizden duyuyorum. Sağlık sebebiyle izne çıktım ben; gazete yönetimiyle hiç bir sorunumuz yok. Gözlerinizden öpüyorum" dedi ve telefonu kapattı. Bekir Coşkun'un sadece yazarlık değil, tiyatro yeteneğinin de olduğunu şu meşhur aşçılı reklamda anlar gibi olmuştuk ama bu açıklaması üzerine görüyoruz ki kendisi en az yazarlık kadar tiyatro oyunculuğunda da başarılıdır. Habertürk'e bir milyon dolar transfer ücreti karşılığında geçtiği konuşulmuştu. Muhalif gazeteci ve yazarların acından öldürüldüğü bir ortamda Bekir Coşkun için 1 milyon doları sağ cebinden çıkaranlar, transfer sözleşmesine, "İşten çıkarılma durumunda kamuoyuna açıklama yapılması veya gazete yönetimini suçlayıcı yaklaşımlarda bulunulması durumunda cezai şartların uygulanacağı" maddesini eklemeyi unutmamışlardır herhalde. Demek ki hayatta "Bekir abileri" de susturacak meblağlar ve sözleşme maddeleri varmış... (Ümit Zileli'nin de Kanaltürk'te yayınlanan "Ters Cephe" adlı programda Rasim Ozan Kütahyalı'nın karşısına "Pişekâr" rolünde çıkmasını "Haftada bir milyar veriyorlar, özel hayatımda sorunlar var ne yapsaydım yani.." şeklinde açıkladığını ve program aralarında Kütahyalı ile pek enseye tokat bir muhabbet içinde olduğunu da biliyoruz meselâ...) "TMSF yönetimi altında bağımsız gazetecilik" sözünü tutamamanın mahcubiyetinden olsa gerek Fatih Altaylı, Türkiye'nin en çok okunan yazarları, işinde en başarılı muhabir ve editörleri "gücü özgürlüğünde" gazetesinde bir araya getirmek gibi bir hevese kaptırmıştır kendisini. Bir koleksiyoncunun hırsını ve duygusuzluğunu taşır bu yüzden. Koleksiyonuna değer katacağını düşündüğü "parçaları" büyük paralar ve üst düzey yaşam vaatleri karşılığı satın almakta; sıkıldığında, istek geldiğinde veya o "parçanın" artık koleksiyonuna zenginlik katmadığını düşündüğünde kaldırıp çöpe atmaktadır. Kıyım bir müddet sonra kıyıcıya zevk vermeye başlar. Seri katil psikolojisi gibidir. Kan içmeden duramaz hale gelirsiniz. "Gücü özgürlüğünde" gazete, henüz ikinci yılını tamamlamadığı halde, şimdiye kadar yüzlerce insan sudan sebeplerle işten atılmıştır. Habertürk'te hallen Hitler'in gaz odalarından bile daha sessiz bir kıyım makinası çalışmaktadır. İşten çıkarmaların nasıl bir karar süreciyle gerçekleştiğini anlamak istiyorsanız, "Tarihin arka odası" adlı programa egemen olan o hastalıklı kişilik yapısını izleyin. Fatih Altaylı'nın etekleri altında yiyecek bulmuş bir kaç tipin gazeteciliğe, kültüre, insanlığa nasıl baktıklarını, nasıl yaklaştıklarını görün. O megoloman, yarı cahil ve gaddar bir yaşlılığın psikoljisine teslim olmuş antikacının prorama katılanlara ve programın daimi üyesi biri kadın, biri erkek o iki zavallı şamar oğlanına neler yaptığını görün. "Gücü özgürlüğünde" gazete, işte bu megoloman, gaddar ve ihtiyar antikacı ile Fatih Altaylı'nın "kankalığı" altında yönetilmektedir. Ellerinde viski kadehiyle personel dedikodusu yapmakta ve canları sıkıldıkça "bugün kimi atsak" diye kura çekmektedirler. Kafa yordukları tek şey, "Nasıl yayın yapsak da, hükümete el altından yaransak; olmadı kendimize pazarlık alanı yaratsak" meselesidir. "Bağımsız gazetecilik" görünümü verilmiş bir kaç yayınları da "vurduğun yerden ses gelir" mantığıyla yapılmış ve iktidarı pazarlığa zorlamayı amaçlayan yayınlardır. Devamının geldiğini göremesiniz. Vurup kaçarlar, istediklerini kopardıktan sonra da seslerini keserler. E gazetecilik de böyle bir şeydir zaten. Uyanık olmak lazımdır. Pazarlık masasına otururken ceplerinde her zaman bir kaç adet yazar, çizer, muhabir vs. olsun isterler. Çalıştıkları kurumlardan yüksek maaşlar karşılığı kopardıkları insanlar onlar için sadece bir "insan havuzudur". Kelle vermek icap ettiğinde o havuzda bir miktar alabalık bulunmalıdır. Siz bir kaç ay havuzda yüksek maaşınızla tatlı su balığı gibi yaşadıktan sonra kendinizi birden Taksim'deki çöp bidonlarından birinde bulursunuz.. Ve sesiniz soluğunuz çıkmaz nedense. Artık nasıl korkutulmuşsanız, başınıza geleni karınıza-kocanıza bile anlatamazsınız. Bekir Coşkun olsanız "Aaa!Valla sizden duydum" diye tiyatro oynamaktan başka bir şey gelmez elinizden. Habertürk'te çalışan bir arkadaşınız varsa, eski kişiliğini nasıl terkettiğine, nasıl asosyalleşip ürkekleştiğine, selam vermekten, telefonda "alo" demekten nasıl korkar hale geldiğine dikkat edin. Yüksek maaş ve "buradan gidersen başka yerde iş bulamazsın" tehdidi altında köleleştirilmiştir bu insanlar. İşte bu ahvâl ve şerait altında insanlar,  şahsiyetlerini kaybetmekte, işten atılma  korkusuyla ihtiyar antikacının ve "TMSF yönetimi altında bile bağımsız gazetecilik yapacağını "iddia eden şahsın çevresindeki tarihçi bozntularıyla, mankenciklerle, lüks fahişe kılıklı haber spikerleriyle vs iyi geçinme, onlara kendiierini beğendirme zilletine düşmüşlerdir.. Mezbahanın ön odasıdır Habertürk. Kesimi yapılacak gazeteciler önce buraya alınıp sağlık kontrolünden geçirilir. Tüyleri taranır, enseleri traş edilir. Bekir Coşkun gibi biraz besili olanlar daha geniş, ferah odalara alınır... Sonra da boy sırasına göre bıçağın altına giderler. Etleri, açılışı Başbakan tarafından yapılan lüks AVM'lerde satışa çıkarılır..." HaBertaraf.com

22 Eylül 2010 - 12:27:39
 
Paylaş    
 
Haberin izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem yapılacaktır.
 
 
 
Yorumlar
 


Bu kategorideki diğer haberler

00:11Basın İlan Kurumu küllerinden doğuyor
16:48YOK BÖYLE Bİ SAHNE!
15:33Kıbrıs basını: Türkiye gibi cesur olmalıyız
11:55Atilla Sertel: Kalemler özgür olmalı
10:31HEPSİ BİRBİRİNDEN İLGİNÇ FOTOĞRAFLAR
08:05Facebook'un sırrı ortaya çıktı
07:17twitter’ı 17 yaşında bir çocuk ‘hack’lemiş!
00:36Doğan Medya yalanlanmada başta
16:59UNESCO toplantısında gazeteci tepkisi
16:38The Huffington Post'da bir Türk yazar
12:51EMİN ABİ KIRDI GEÇİRDİ!
12:46RTÜK'ten iki diziye uyarı verildi
12:43Cihan'ın seçim başarısı tescillendi
12:17"Aile yapısında bozulma, dizilere yansıyor"
12:05MHP akreditasyonuna tepkiler sürüyor
11:49Topkapı'yı manşete taşıyan ikiyüzlü medya...
11:09İBRETLİK KAZALAR! -VİDEO-
11:05ASLANLARIN SIRTLAN AVI! -VİDEO-
10:50"Gazetecilere açılan davalar tedirgin ediyor"
08:30Galeri baskını, yeni 28 Şubat kampanyası!
08:20Muhafazakâr yapımcıdan eşcinsel sahne
08:03AK Parti'den Ciner ve Altaylı'ya telefon
17:38TBMM "Fatmagül" için harekete geçti
17:37Habervaktim'e HSYK şikâyetiyle operasyon!
15:33Zaman'ın ETÖ muhabiri, hakim karşısında
14:49Tecavüz sahnesine suç duyurusu
14:26Tecavüz sahnelerine suç duyurusu
13:06KOBİDER: Basına akreditasyon son bulmalı
12:27Mezbahaya benzetilen gazete
12:25Taşgetiren: Asıl besleme basını statüko oluşturdu
Daha fazla haber göster
11:50Türk Malı’nda Türkçe düzeldi mi?
11:02Tecavüz sahnesi RTÜK santrallerini kitledi
10:56Medyada ürküten gelişme
07:21İzleyicinin suçu ne?
00:40Özgür Yici ile İnternet Gazeteciliği üzerine
16:49"RTÜK çare değil toplum tepki gösterilmeli"
16:14GÜNÜN FOTO GALERİSİ
14:59Korucu: Medya halkı tanımaya gayret etmeli
14:54Diyanet-Sen'den tecavüz sahnesine tepki
14:13"Reyting uğruna değerler zafiyete uğratılıyor"
13:09Egemen gazetesine yapılan saldırı kınandı
08:03Milliyet'in kadın yazarı sonunda isyan etti
06:48MHP'li belediye başkanı kameramanı tartakladı
17:45Trafik magandaları bir gözünü aldı
17:28Karaalioğlu'ndan genç gazetecilere nasihat
12:14Havaalanlarına basın merkezleri kurulacak
12:05DEHŞETE DÜŞÜREN SESLER! -VİDEO-
11:07Reyting uğruna tecavüze övgü
10:28'Yani'ci elektrikçi olacak!
16:39Türk-Yunan Gazeteciler Birliği kuruluyor
11:47Washington Post: Yine Erdoğan favori
11:2328 Şubat Donat'a maçta müjdelenmiş
08:13NYT: Türkiye geleceğin süper gücü
11:57Referandumun diğer kazananı yerel basın
11:37Referandum en çok yerel basına yaradı
09:51Haşmet Babaoğlu ile A'dan Z'ye...
09:356. Türk-Yunan Medya Konferansı kokteyli
17:25Bombacının asıl hedefi gazeteymiş
16:51Yunan gazeteciler medya konferansı için İzmir'de
16:50'Referandumun 12 dev adamı'
11:22"Bayram Özel"lerin yerini dizi ve filmler aldı
08:56Aile sorunları ekranda çözülemiyor
08:33Habertürk yazarı gözaltında
23:37YILAN ÖRÜMCEĞE YEMEK OLDU!
23:28DEV YILAN GEYİĞİ YUTTU!
12:12İnci Kolonisi TRT'ye konuk oluyor
10:23TRT Enver Paşa dosyasını açıyor
09:04Haberleri beğenmedi canlı yayında istifa etti
08:18Nuri Aykon Hakk’a yürüdü
11:12GÜNÜN FOTO GALERİSİ
09:33Dünya basınının referandum yorumu
01:12Yeni trend internet fotoğrafçılığı
00:38"Açık kalan mikrofon"da Kılıçdaroğlu krizi
16:33İsveç medyası: 'Evet' ile AB'ye yaklaşacaklar
13:05İkili görüşmeler Rum basınında
21:18Ozan Arif'in Bahçeli şiiri tıklanma rekoru kırıyor
14:41Rahibe tartışması dergiye konu oldu
12:04Kılıçdaroğlu'ndan İsrail TV'sine mülakat
18:52Romanya'nın Aydın Doğan'ı gözaltında
00:06Show TV'ye Boydak Holding mi talip?
16:03İşte köşe yazarlarının oylarının rengi
14:48Dumanlı: 'Evet' çıkarsa darbe dönemi biter
11:16Kıbrıs medyasının referandum görüşü
02:41Starbucks'tan Yeni Şafak'a yalanlama
15:03Gazeteci Suphi Neşet Türel vefat etti
02:12Yeni dizide başrol krizi! Hürrem Sultan aranıyor!
02:10CNN Türk'ün yuvadan uçan muhabiri kim?
00:17Vatan'dan kovulan yazar kim?
11:57Spor programlarında amansız rekabet
11:12Sinan Çetin'in ikinci "12 Eylül"ü yayınlandı
Daha az haber göster
 
 
 
 
 
 
Ayhan BİLGEN
Diyaloğu anlamsızlaştırma
 
 
Fahrettin DAĞLI
Ötekileştirme veya mahalle baskısı
 
 
Mustafa Yahya COŞKUN
Medresede defile
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
Hakkâri, medya sorumsuzluğu ve bize düşen…
 
 
Serdar AYDIN
Milletin suçu ne?
 
 
 
 
PKK, Çölaşan ve medyaya sert sözler
 
KPSS'de varan 2: Genel Kültür'de de 'çiftler' çıktı
 
Ahmet Özal'dan bir şok iddia daha!
 
'Sadece Kenan Paşa konuşacaktı'
 
"Hanefi Avcı o kitabı, kendine zırh için yazdı"
 
 
 
 
 
 
" Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim."
Montaigne
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.474
1.484
 
 Euro
1.983 1.998
 
 Sterlin
2.310 2.355
 
 Altın
61.56 62.11
 
 IMKB
63862  
 
 
Basın İlan Kurumu küllerinden doğuyor...
 
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Marketing Türkiye dergisine konuk oldu.
 
 
 
 
  Sevilen oyuncular, sadece dizilerden değil, reklam kampanyalarından da para kazanıyor.  
 
 
 
  Emekli Org. Sabri Yirmibeşoğlu 'cami yakma' sözlerine açıklık getirdi    
 
 
 
 
Antalya'da "Atatürkçü, laik" bir site kuruldu. Böyle bir sitede yaşamak ister miydiniz?
 
Evet. Çünkü Kemalistlerin de İslamcılar gibi kurtarılmış bölgeleri, gettoları olmalı.
 
Hayır. Tek tipçilik ve dayatmacılıktan nefret ederim.
 
Hem maddi hem de manevi durumumdan dolayı zaten beni bu siteye almazlar.
 
İşte bize bir bölünme sebebi daha...
 
 
 
 
 
 
 



Mostbet AZ

 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt https://www.krufarhiv.com/ (Kurucu)

habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


  mostbet
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik Betwinner
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin