Muş Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanlığı'nda bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri açıklanacak metin üzerinde uzun süre tartıştı. Bazı sivil toplum kuruluşu temsilcisinin tepki gösterip toplantıyı terk etmesinin ardından hazırlanan metin MTSO önünde açıklandı. 'Muş İli Demokrasi Platformu' adına açıklamayı okuyan KESK Muş Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Derya Yulcu, Sivil Toplum Kuruluşları olarak yaşananlara sessiz kalamayacaklarını söyledi. Yaşananlara sessiz kalmanın ölümlere davetiye çıkardığını belirten Derya Yulcu, bunun bir daha onarılamayacak yaraların derinleşmesine ve kangrenleşmesine neden olacağını savundu.
Temmuz ayında ülke genelindeki sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin çağrıları üzerine eylemsizlik kararı alındığını dile getiren Yulcu; "Yine bu süreçte anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi ile ilgili referandum kampanyası sonuçlanmış ve hükümet önemli ölçüde değişimden ve çözümden yana olanların desteğini almıştır. Genelde asker ve sivil ilişkisi netleşmiş, halkın ciddi bir demokrasi talebi öne çıkmıştır. Denilebilir ki bugün hükümet iki ay öncesine göre çözüm noktasında çok daha güçlü bir yere taşınmıştır. Bölgedeki boykot oranının etkisi ve genelde evet oylarının yarattığı sinerji hükümete ve yetkili kurumlara çözüm yolunda önemli bir yol haritası oluşturmalıdır. Herkesin takdir ettiği gibi Kürt sorununu salt güvenlik sorunu, ölme, öldürme, imha etme sorunu olarak gören yaklaşım, ülkemizde on binlerce gencin ölümüne neden oldu. Asker cenazelerinden yükselen feryatlar, Kürt anne ve babaların ağıtları, gözaltında yaşanan kayıplar, faili meçhul cinayetler, boşaltılan köyler, hapishanelere doluşturulan çocuklar, tutuklanan siyasetçiler, operasyonların çözüm olmadığını gösterdi." dedi.
EYLEMSİZLİK KARARI KALICI HALE GELMELİ
Hakkari'deki sivil bir minibüse yapılan mayınlı saldırıya değinen Yulcu; "Yine önemli gelişmelerin yaşanacağı bir sürecin arifesinde Hakkari'de yaşanan ve masum insanlarımızın katline neden olan provokasyonun bir an önce açığa çıkarılmasını, bunun gibi nefret uyandıran olayların sorumlularından hesap sorulmasını ve bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Burada bir şeyi vurgulayalım. Sivil toplum kurumları olarak yaşananlara seyirci kalmayacağız. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da tepkilerimizi, beklentilerimizi ve önerilerimizi ilgili kurumlara, taraflara iletmeye ve barışın ruhu üzerimize çökünceye kadar bunun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Yulcu, Temmuz ayında alınan eylemsizlik kararının kalıcı hale gelmesi ve hükümetin de buna destek vermesi gerektiğini vurguladı Yulcu, "Bu anlamda bugün yaşadığımız provokasyonların açığa çıkarılması ve bir daha yaşanmaması adına da olsa 13 Ağustos'ta KCK tarafından ilan edilen eylemsizlik kararının kalıcı hale getirilmesini ve hükümetin de bu sürece cevap vermesini istiyoruz. Bunun için demokratik, barışçıl bir çözümün yolunun açıldığı bu dönemde AKP hükümetinin daha cesur davranması, inisiyatif alması, irade göstermesi gerekmektedir. Çözümsüzlüğü dayatan güçlerin referandumda aldığı yanıttan yola çıkarak, asker bir an önce devreden çıkarılmalı, demokratik siyasetin önü açılmalıdır."
CİHAN
|