|
|
Türkiye için en iyisi parlamenter sistem |
|
|
'Akil Adam' Dışişleri eski Bakanı İlter Türkmen referandum sonrasında tartışmalara yol açan 'Başkanlık' sistemiyle ilgili soruları yanıtladı. |
|
Referandumda iyi bir sonuç elde edildiğini söyleyen Türkmen'e göre Başbakan'ın oylama sonrası tepkisi gayet yapıcı. Ancak, başkanlık sistemi konusunda çok acele ediliyor. Üstelik de ne ABD'deki sistem, ne de Fransa'daki yarı başkanlık sistemi bize uygun değil. Ama illa biri olacaksa doğrudan başkanlık sistemi daha iyi
- Anayasa değişikliğinin ardından şimdi de başkanlık sistemi tartışmaları başladı. Siz bu tartışmalara ne diyorsunuz?
Referandum yeni oldu. İyi bir sonuç elde edildi. Başbakan'ın tepkisi de gayet yapıcı. Evet diyenleri de, hayır diyenleri de kucakladı. Yeni bir anayasa tartışması kaçınılmazdı. Başkanlık sistemi tartışmaları biraz acele oldu tabii. Bu kadar aceleye lüzum yoktu. Başbakan, başkanlık sistemi diye bir şey söylemedi esasında. Burhan Kuzu söylüyor: Bir başka AKP'li de gündemimizde değil diyor. Karışık bir durum. Tartışmak yararlı. Çünkü, başkanlık sistemi çok tartışmalı bir konu. Bu sistemler uzun bir gelenek, tecrübe sonucunda oluşuyor. Biz parlamenter sistemi biliyoruz, alıştık. Türk demokrasisinde belki birçok şey yürümüyor ama seçim sistemi yürüyor. Parlamenter sistem yerleşmiş Türkiye'ye. En iyi şekilde adapte olmuş. Bu sistemden başka bir sisteme geçmek kolay değil.
- Başkanlık sistemi neden kolay değil?
Şimdi, Başbakanın mecliste çoğunluğu varsa otoritesi var. Başkan oldunuz diyelim ama mecliste çoğunluğunuz yok. Ne olacak o zaman? Amerika'da da çok zor bu işler. Muhtemelen kasımdaki seçimlerde demokratlar kaybedecek, cumhuriyetçiler kazanacak. Obama döneminde uygulanan şeylerin birçoğu yapılamayacak. Bunun için iyi düşünmek lazım. Bizim bugünkü korkumuz yargıdaki isimleri hükümetin seçecek olması değil mi? Peki ABD'de kim seçiyor anayasa mahkemesi üyelerini? Başkan seçiyor ve onaylanıyor. Bu yüzden bakıyorsunuz orada da anayasa mahkemesi bölünmüş durumda. Bir kısmı demokrat, bir kısmı Cumhuriyetçi. Yani yüksek mahkemeleri siyasetten arındırmak çok zor. Türkiye'de ise meclisin yetkisini kısmak öyle kolay olmaz. Atatürk'ten beri gelen bir gelenek var. Unutmamak gerekir ki, Türkiye Cumhuriyeti, bir meclis hükümeti olarak bugünlere geldi. Ben tabii bir anayasa hukuku uzmanı değilim ama başkanlık sisteminin istenilmesi için bir neden göremiyorum.
- Başbakanın bu sistemi çok iyi götüreceğine inananlar var. Başkanlık sisteminde lider etkeni ne kadar önemli?
Lider tabii ki çok önemli. Ama mecliste çoğunluğu yoksa bu büyük problem yaratır. Evet, hiçbir Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan kadar güçlü değil.
SİSTEM NASIL YÜRÜR BİLEMEM
- Çoğunluğu da yakalayıp Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçtiğini farz edelim, yaşanılacak en büyük problem ne olur?
Hangi başkanlık sistemine geçeceğimize bağlı. Mesela Fransa'da her ne kadar yarı başkanlık sistemi olsa da bazı yetkiler çok geniş. Cumhurbaşkanı bakanları tayin ettiği zaman meclisin bir söz hakkı olmuyor. Türkiye'de bu sistem nasıl yürür, bilemiyorum.
- Peki Türkiye bir seçim yapmak zorunda bırakılsa, hangisi daha uygun, başkanlık mı yarı başkanlık mı?
Fransa'da da sistemin şu sakıncası var. Aynı partiden oldukları müddetçe problem değil. Ama mesela bir de Mitterand ile Chirac örneği var ki neredeyse AB toplantılarına giderken itişiyorlardı. Kim daha önde olacak, kimin resmi daha fazla çıkacak diye. Aynı parti içinde bile Mitterand'ın Başbakanlarına yaptığı muamele korkunçtu. Bizim sistemde hiç olmazsa Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında demokraside olması gerekenler yaşanıyor. Ama illa bir tanesi olacaksa doğrudan doğruya başkanlık sistemi olması daha iyi.
KUZU KUVVETLİ BAŞKANLIK SİSTEMİ TARAFTARI
- Referandum, başkanlık sistemi derken bunların hepsi planlı ve sırasıyla uygulamaya konuluyor gibi. Sistemli ve bilinçli yürütülen bir çalışma mı bu?
O intiba doğabilir. Çünkü, Burhan Kuzu 'başladık çalışmaya' dedi. Ayrıca kuvvetli bir başkanlık sistemi taraftarı. Ama bu çok erken bir tartışma. Anayasada değişecek o kadar çok şey var ki! Bugünkü sistem iyi bence. Cumhurbaşkanının da az yetkisi yok. Önemli yetkileri var.
-Peki Başbakan'ın bir sonraki durağı Cumhurbaşkanlığı mı olur?
Bugünkü sistemde bir Cumhurbaşkanlığı mı istiyor, yoksa daha güçlü olacağı yeni bir sistemde mi bunu istiyor bu tartışılır. Çünkü şunu biliyor ki bugünkü sisteme göre Çankaya'ya giderse, Başbakan olduğundan çok daha az yetkileri olacak. Şu anda Türkiye deyince herkesin aklına Tayyip Erdoğan geliyor. Özal'da da bu böyleydi, Demirel'de de...
GÜL YAPICI KARAKTERLİ
- Abdullah Gül sanki Ahmet Necdet Sezer'e göre çok daha aktif ve yoğun bir şekilde çalışıyor gibi mi?
Tabii çok daha aktif. Necdet Sezer'in bütün faaliyeti 'hayır' demekti. Gül gayet yapıcı bir karaktere sahip. Dış politikada da çok önemli bir rol oynuyor. Bir denge ve olgunluk getiriyor hükümet sistemine. Son derece sağduyulu. Ben sağduyuyu söyle tarif ederim: Önünüze iki öneri gelirse, siz en doğrusunu seçerseniz sağduyunuz var demektir. Mutlaka çok bilgili olmak şart değil. Gördüğüm kadarıyla bilgisinin yanında sağduyusu da güçlü bir Cumhurbaşkanı. Böyle bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Aslında bu sistem fena değil. Bakın bugün son derece dinamik, atılgan, zaman zaman çok sinirli bir Başbakanımız var. Çankaya'da da gayet dingin sakin bir Cumhurbaşkanımız var bu güzel bir şey.
TÜRKİYE ÇOK GÜÇLÜ BAŞKANLAR GÖRDÜ
- Burhan Kuzu bir açıklamasında başkanlık sistemi konusunda çalıştıklarını ama bu sistemi Başbakan'ın istemediğini söyledi. Sizce de Başbakan daha güçlü olacağı bu sistemi gerçekten de istemiyor mudur? Yoksa bu bir strateji mi?
Türkiye çok güçlü başkanlar gördü. Mesela Özal Başbakandı, Cumhurbaşkanı oldu ama Başbakan iken daha fazla gücü vardı. Başkanlık sistemi nasıl yürür, bunu bilemiyorum. Cumhurbaşkanı seçilir, mecliste çoğunluğu olmazsa o zamanda kendini çok yalnız hisseder. Hiçbir etkinliği kalmaz.
AKŞAM
|
|
16 Eylül 2010 - 07:11:48
|

Dolar |
|
|
1.492
|
1.502
|
|
Euro |
|
|
1.944 |
1.959 |
|
Sterlin |
|
|
2.316 |
2.360 |
|
Altın |
|
|
61.40 |
61.84 |
|
IMKB |
|
|
63862 |
|
|