Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, partilerinin 'hayır' oylarındaki yüzdelik diliminin yüzde 6-6.5 civarında olduğunu iddia etti. Türker, Milliyetçi Hareket Partisi(MHP)'nin hayır oylarının içindeki yüzdesini ise yüzde 10 olarak gördüğünü söyledi.
Masum Türker, Türkiye Gençlik Platformu üyelerini DSP Genel Merkezi'nde kabul etti. Kabul sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Türker, referandumdan çıkan yüzde 42'lik 'hayır' oyları ile ilgili olarak DSP'nin bu oylardaki yüzdelik dilimini yüzde 6- 6,5 olduğunu iddia etti. MHP'ye bu konuda haksızlık edildiğini savunan Türker, MHP'nin oranının ise yüzde 10 civarında, CHP'nin ise yüzde 23-24 civarında olduğunu ileri sürdü. Türker, referandumdaki 'evet' ve 'hayır' oylarının tek bir partiye yüklenmeye çalışıldığını ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy verememesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Türker, "Bizim partide oy kullanamamanın cezası vardır." dedi.
Gazetecilerin "Ne gibi bir cezası vardır" sorusuna ise Türker, "Bir dahaki seçimlerde herkesin oy kullanabilmesi için her türlü tedbirleri almaktır." şeklinde cevap verdi.
Türker, başkanlık sistemi ile ilgili çıkan tartışmalarla ilgili olarak da "Bu sistem ile ilgili demokratik sistemlerde de başkanlık sistemi vardır. Diktatörlük rejimlerinde de başkanlık sisteminin vardır. Demokratik bir başkanlık sistemi için gerekli alt yapının oluşturulması lazım. Başbakan zaten 2011'de yeni bir anayasa çalışması içinde bunu düşünüyor. Bizim için iki önemli kaydı var. Birincisi, seçim barajının kaldırılması. İkincisi de siyasi partiler kanununun değiştirilmesi." açıklamasında bulundu.
NASRETTİN HOCA'NIN FIKRASI TAM DA MUHALEFETE UYAN CİNSTEN
Hoca, bir sabah evden çıkarken "Hanım canım çekti, bu akşam güzel bir ciğer yahnisi yiyelim, ben ciğeri alır sana yollatırım" demiş.
Kasaptan iki okka ciğer alıp eve göndertmiş. Hocanın hanımı, yahniyi hazırlayıp pişsin diye ocağın üstüne koymuş. O arada iki çift laf etmek için komşuya geçmiş. Ama çeneye dalıp ateşte yemek olduğunu unutmuş. Birden hatırlayıp telaşla eve dönmüş; bir de ne görsün, ciğer yahnisi kömür olmuş. Tabii çok üzülmüş. Üstelik kocasından laf işiteceğinden, içini bir korku almış. Akşam hoca, daha kapıdan girer girmez "Hanım hazır mı ciğer yahnisi? Karnım da çok aç, getir de yiyelim" diye gürleyince eli ayağına karışmış. "Hoca efendi, yolladığın ciğerleri nankör kedi yedi" diye yalanı kıvırtıvermiş. Hoca, durumda bir anormallik olduğunu sezinlemiş. Gel pisi pisi deyip kediyi yanına çağırmış. Sonra hayvanı ense derisinden tutup havaya kaldırmış. "Hanım söyle bakalım" demiş; "Şu havaya kaldırdığım kedi gelse gelse iki okka gelir. Eğer elimdeki şey kediyse, ciğer nerede? Yok bu şey ciğerse, kedi nerede?"
|