Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkanı Ziya Halis, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandumda alınan sonucun başarılı olduğunu açıklamasını eleştirdi. Halis, "CHP'nin başarısızlıklarını başarı olarak algılamasını genel alışkanlığı çerçevesinde düşünmek lazım herhalde." dedi.
EDP Genel Başkanı Ziya Halis, Anayasa değişikliği referandumunda 'evet' oylarının yüzde 58 gibi AK Parti'nin oyunun çok üzerinde bir oranda çıkmış olmasının, toplumdaki değişim ve demokrasi talebini gösterdiğini belirtti. Halis, yeni Anayasa sürecinin en kararlı destekçisi olacaklarını söyledi.
EDP Genel Merkezi'nde referandum sonuçlarına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Ziya Halis, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandumda alınan sonucun başarılı olduğunu açıklamasına ilişkin şunları söyledi: "Başarısızlığı başarı olarak açıklamak benim tarzım değildir. Ortada açık bir başarısızlık var. Yüzde 58 ve yüzde 42. Sayın Kılıçdaroğlu, geçmişte CHP'nin siyasi lideri Deniz Baykal'ın girdiği bütün seçimlerde başarısız olmasına rağmen, her defasında başarılı olduğu şeklinde açıklamasının sanıyorum bir örneğini bizlere yaşattı. Bunu CHP'nin genel alışkanlığı çerçevesinde düşünmek lazım herhalde. Başarısızlıkları başarı olarak algılamak düşüncesi olarak değerlendiriyorum."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim istemesini de değerlendiren Halis, "MHP'nin tekrar seçim istemesi bana 2002 yılını hatırlattı. Hatırlarsanız Sayın Bahçeli, 2002 yılında Ecevit hükümetinde koalisyon ortağıydı. O zaman da bir an önce seçim yapılsın diye bayrağı kaldırdı ve seçim olmasına da neden oldu. Ama barajı aşamadı, meclise giremedi o zaman. Bu da CHP'ye benzer bir alışkanlık herhalde.CHP ile zaten benzeştiler. Birbirleriyle çok örtüşüyorlar. CHP ile MHP ortak kopya çekiyorlar birbirlerinden öyle diyelim." diye konuştu.
"CHP, REFERANDUM SÜRECİNDE YANLIŞ POLİTİKA İZLEDİ"
Basın mensuplarının Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasıyla ilgili sorusuna Halis, "Ben o polemiğe girmek istemiyorum.Yani oy kullandım, kullanamadım, bunlar çok ayrıntı şeyler. Bence önemli olan, bu referandum sürecinde bu değişime yönelik doğru tavır alınmasıydı. Bu süreç de yine CHP'nin geçmiş yönetiminden kalan iktidar partisi anayasa ile ilgili değişiklikleri gündeme getirdiği zaman o zamanki yönetim, genel başkan kesinlikle hiçbir görüşmeye yanaşmadı. Bir 'hayır' tutumu içine girdi. Bu 'hayır' tutumu Sayın Kılıçdaroğlu'na da sirayet etti. Oysa doğru tavır, Bu bir değişimdi, bir değişim talebiydi, bir değişiklikti. Siyasi iktidarın getirdiği değişiklik paketini daha demokratikleştirmek için çaba göstermeleri gerekirken 'hayır' dendi. İleriki zamanlarda 'ikisini çıkarın gerisini geçirelim' dendi. Aslında o ikisini de Anayasa Mahkemesi bir şekilde düzeltti. Buna rağmen başlattıkları o 'hayır' yanlışından geri dönmediler. Yani yapılan o düzeltmeden sonra 'bizim çok fazla itirazımız kalmadı' demeliydiler. Yanlış üstüne yanlışla devam edildi ve Türkiye böyle gerilimli bir referanduma gereksiz bir şekilde girdi. Bence burada her iki taraf da sorumludur bu durumdan. Türkiye'nin bu anlayıştaki partilerden kurtulması gerekiyor.Çünkü hep gerilim getiriyorlar, acı getiriyorlar,gözyaşı getiriyorlar. Bu, bir bardak sudan fırtına koparılan bir paketti." diyerek cevap verdi.
"REFERANDUMDA ÇIKAN 'EVET' İLE VESAYETÇİ REJİME DARBE VURULDU"
Anayasa değişikliği referandumundan çıkan 'evet' ile vesayetçi rejime bir darbe vurulduğunu ancak 1982 Anayasası'nın militarist ve otoriter ruhunun henüz tam olarak değişmediğini ifade eden Halis, çıkan sonucun, Türkiye toplumunun değişim ve demokratikleşme isteğinin, sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni bir Anayasa talebinin bir göstergesi olarak okunması gerektiğini belirtti. Halis, sadece anayasal değil, yasal değişiklikleri de içeren köklü bir demokratikleşmeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Halis, Doğu ve Güneydoğu'da ortaya çıkan sonucun, Kürt toplumunun yeni bir anayasa talebi ve muhatap alınma isteği olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Halis, EDP'nin referandum sürecinde "AKP zihniyetine hayır, referandumda evet" sloganıyla anayasa değişikliklerini desteklediğini, "Bugün evet, yarın yeni Anayasa" hedefli çalıştıklarını vurgulayarak, "Evet'in yüzde 58 gibi iktidar partisinin oyunun çok üzerinde bir oranda çıkmış olması, toplumdaki değişim ve demokrasi talebinin iktidar partisinin etki alanını çok aşan bir talep olduğunu göstermiştir." ifadesini kullandı.
Toplumun tüm kesimlerinin taleplerine yanıt vermeyi amaçladıklarını belirten Halis, şunları kaydetti: "EDP, bu anlayışla, ilk olarak, bugüne kadar Geçici 15. Madde'nin koruma zırhına sığınan 12 Eylül'ü gerçekleştiren ve uygulayanlardan hesap sorulması için gereken girişimlerde bulunacaktır. EDP, değişen Anayasa maddelerinin yürürlüğünü sağlayacak yasaların Türkiye halkının istek ve tercihlerine uygun bir biçimde çıkması için konunun takipçisi olacaktır. EDP, halkın değişim ve demokrasi isteğinin ancak 12 Eylül Anayasası'ndan tamamen kurtulmakla mümkün olacağının bilinciyle, yeni bir anayasa yapılması sürecinin en kararlı destekçisi olacaktır. Bu konudaki önerilerini demokratik örgütler, sivil toplum kuruluşları, yurttaş girişimleri, Meclis içindeki ve dışındaki siyasi partilerle birlikte olgunlaştıracaktır. EDP, toplumdaki değişim talebinin demokrasi doğrultusunda yönetilerek, Türkiye insanının hak ettiği gelişmenin sağlanması için mücadele edecektir."
|