Sosyal paylaşım sitelerinde yayınladığı fotoğraflarla ismini duyuran fotoğraf sanatçısı Onur Bacacı ile fotoğrafçılık sektörünün sorunlarını ve internette hızla önemini arttıran internet fotoğrafçılığı üzerine konuştuk.
Teknolojinin gelişmesiyle meslek olmaktan çıkan fotoğrafçılık mesleğine yeni bir bakış açısı yarattığınızı fark ettik. Bize bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki fotoğrafçılığa meslek olarak bakmıyorum. Fotoğrafçılık bir sanattır. Teknik bilgilerin yanı sıra hayal dünyanızla birleştirdiğiniz zaman ortaya kaliteli işler çıkıyor. Doğa, portre, profil ve model çekimleri yapıyorum. İnsanı fotoğraflamayı seviyorum. Çünkü doğadaki eşsiz varlıklarız. Her yanımız müthiş bir dizayn ile yaratılmış. Bu yaratılan güzelliğin anlarını sonsuza kadar dondurabilmenin hazzını yaşıyorum. Çalışmalarımız son süreçte oldukça hızlanmış durumda genç arkadaşlarımızın sosyal paylaşım sitelerine büyük ilgi göstermesiyle oluşan bu yeni trendde, gençler kendi oluşturdukları sayfalarda daha özel ve profesyonel çekilmiş fotoğraflarının yer almasını istiyorlar. Bunun yanı sıra model adayları, cast ajansları ve şöhret adayları internet fotoğrafçılığına büyük ilgi gösteriyorlar.
Teknoloji fotoğrafçılığı ne yönde etkiledi?
Teknoloji tabiki fotoğraf sanatını geliştirdi. Ancak meslek olarak bu işi yapan esnafımız için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Çünkü gelişen teknoloji ile insanlar fotoğraflarını cep telefonlarından bile çekebiliyor. Hatta yeni teknoloji ile fotoğrafçıya uğramadan da kağıda yazdırabiliyorsunuz. Yani sokaktaki insanımızın fotoğrafçıya gitmesinin önü kesilmiş oldu. Hele hele teknolojiye ayak uyduramayarak kendisini geliştiremeyen esnafımız maalesef kepenk kapatmak zorunda kaldı.
Ne tarz çekimler yapıyorsunuz?
Mekan olarak açık havada fotoğraf çekmeyi seviyorum. Çünkü karşınızda güneş var dünyanın asıl ışık kaynağı. Ve onu teknik yöntemlerle istediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz. Araba hurdalığında geçtiğimiz günlerde fotoğraf çekimi yaptık. Oldukça başarılı ve güzel kareler elde ettik. Tabi Ankara’da deniz olmaması bizim için dezavantaj olsa da sıra dışı çekimler için birçok mekan bulunmakta.