"Erivan'da Ermeni, Erbil'de peşmerge, Brüksel'de Avrupalı, Washinton'da Amerikalı olup Ankara'da bir türlü Türk olmayanlara inat ve kendisine eski diyenlere inat var olacağız." diyen Bahçeli, referandumun Başbakan'ın siyasette tutunmak adına neler yapabileceğini gösterdiğini ileri sürdü. Bahçeli, hükümet ve AK Parti kadrolarının milletin iradesini hile ile çarpıtma ihtimalinin ortaya çıktığını öne sürdü.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partililerle Abdi İpekçi Spor Salonu'nda bayramlaştı. Burada partililere seslenen Bahçeli sert konuştu. Bahçeli'nin ağır ithamlarının hedefinde Başbakan Erdoğan, hükümet ve 'evet' diyen ülkücüler vardı. Konuşmasına bayramı kutlayarak başlayan Bahçeli, referandum ve anayasa değişikliğinin Türk siyasetinin aşina olduğu konular olduğunu söyledi. Siyasi aktörlerin fikirlerini tam bir hürriyet ve tarafsızlık ortamında sunmalarının doğal olduğunu belirten Bahçeli, serbestiyetin sağlanması görevinin devleti yöneten hükümetin olduğunu kaydetti. Bahçeli, "Ancak gerek mahalli idareler seçimindeki yaşananlara ve gerekse referandum sürecindeki gelişmelere baktığımızda bu özgürlüğü en başta ihlal eden hükümet, bu adaleti bozan ise Başbakan Erdoğan olmuştur. Referandum sürecinde hükümet adına yaşananlar tam bir rezalettir. Toplumun karamsarlığa sürüklendiği bir dönemde gidilen bu referandum süreci Başbakan'ın siyasette tutunmak adına neleri göze alabileceğini de herkese göstermiştir." dedi.
AK Parti'yi devlet imkanlarını kullanmakla suçlayan Bahçeli, "Siyasi tarihimizde örnekleri görülmemiş bu kara propaganda döneminde iktidar zihniyetinin hiçbir ahlaki kaygı gözetmeksizin elindeki devlet imkanlarını sonuna kadar kullandığı, hür demokratik tercihlerin hükümet tarafından açıkça tehdit edildiği, kamu imkanlarının alabildiğine istismar edilerek kullanıldığı, kutuplaştırılmış medya gücünün taraflı yayınlarla vatandaşı yönlendirmeye çalıştığı, devlet kurumlarının açılış törenleriyle AKP'nin açık hava toplantılarının birlikte yapılmasından asla hicap duyulmadığı, valilerin kaymakamların ucuz siyasetin emrine girmeleri için adice baskıların yapıldığı, karalama, iftira, argo, tahrik ve hatta aşağılamaya varan kirlilik hepimizin gözü önünde cereyan etmiştir. Başbakan Erdoğan referandum kampanyasında yalan, karalama istismar ve aldatmacaya dayanan seviyesiz ve ucuz bir strateji ile Türk milletinin karşısına çıkmıştır. Milli iradeyi yönlendirmek için her çirkinliği utanmadan sergilemiş, yıllardır devam eden istismar politikalarının tahribatı yaşanan gerilim politikalarıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Türk milletinin şahit olduğu bu gelişmelerle sis perdesi aralanmış ve karanlık resmin parçaları birer birer yerine oturmaya başlamıştır. İhanet projelerinin amaçları hedefleri ve yol haritasıyla Başbakan'ın gerçek niyetleri de bu süreçte olanca çirkinliği ile ortaya çıkmıştır. Değerler üzerinden çatışmacı siyaset geleneğinin inatla sürdürülmek istendiği de bütün açıklığıyla görülmüştür. Toplum içinde gerginlikler artış göstermeye başlamış, kara propagandanın etkisiyle kafası karıştırılmaya çalışılan vatandaşlarımız birbirlerine karşı hasmane duygular besleme tehlikesiyle yüz yüze getirilmiştir." diye konuştu.
"İftiraya sarılan sahte demokrasi havarisi rolü oynayarak siyasi ömrünü uzatmaya çalışan Başbakan'ın kampanyası bütün ahlaki ölçü ve ayarların kaçtığı bir siyaset iflasına dönüşmüştür." diyen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın yapmaya çalıştığı kalpazanlıkla itham edilen lekeli sicilini unutturmak, PKK ile şahitler üzerinden müzakereleri utanmadan sürdürmek, gerginlikten ve çatışmadan beslenen siyasetini güçlendirmek, milletimizi 36'ya ayırarak lime lime etmek, İmralı canisi ve Kandil kadrolarıyla siyasi pazarlık yapmak, Habur mahkemeleri gibi düzmece hukuk sistemi oluşturmak, Ermeni'ye kilise Pontus'a manastır açarak asırlık emperyalizme uşaklık etmek ve Türk milletinin gözbebeği ve tek umudu Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkücülere saldırıda bulunmaktır." şeklinde konuştu.
Referandumda oylarının evet olacağını açıklayan ülkücülere de sert tepki gösteren Bahçeli, "İhanet erbabına inat yıkımın aktörlerine inat, Türk düşmanlarına inat, Erivan'da Ermeni, Erbil'de peşmerge, Brüksel'de Avrupalı, Washinton'da Amerikalı olup Ankara'da bir türlü Türk olmayanlara inat ve kendisine eski diyenlere inat var olacağız ve var olmaya devam edeceğiz." dedi.
Referandum sonuçlarına şaibe bulaşma ihtimali olduğunu ileri süren Bahçeli, "Ayakta kalabilmek adına her yola başvurması mümkün hale gelen hükümetin ve AK Parti kadrolarının milletin iradesini hile ve düzenlerle çarpıtması ihtimali ortaya çıkmıştır. Özellikle Başbakan'ın sanki sonuçları önceden biliyormuş gibi sürekli rakam telaffuz etmesi referandum sonuçlarını sipariş etme arayışlarını da içinde barındırmaktadır ve son derece kuşku vericidir. Bu açıdan referanduma katılmak ve mutlaka tercih kullanmak ne kadar önemli ise yapılan tercihlerin tam ve adil sonuçlarının tespiti ve sandıkların ve sonuçların güvenliği de o derece önemlidir." diye konuştu.Bahçeli İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a seslenerek bu güvenliğin sağlanmasını istedi ve sonuçlara hiçbir şüphenin karışmaması gerektiğini kaydetti.
CİHAN
|