Arınç, Dış Ticaret Müsteşarlığındaki Türkiye-Yemen Ortak Komite 5. Dönem Toplantısı'nda yaptığı konuşmada İsrail'in, Gazze'ye yardım götüren gemilere müdahalesi için deni de değerlendirerek şöyle konuştu:
''Yapılan operasyon fevkalade kötüdür, uluslararası hukuk bakımından da yanlıştır, şiddetle lanetliyoruz. İşgal altında bir bölge var ve oraya çocuklar için gıda giremiyor, ilaç yardımı giremiyor, aylardır ambargo uygulanıyor ve sayın Başbakan'ımız bu ambargoyu bütün platformlarda her zaman eleştiriyor. Dolayısıyla oraya yola çıkan Türk ve Yemenli kardeşlerimizin de içinde bulunduğu gemide, İsraillilerin, Yunanlıların, İsveçlilerin, Bahreynlilerin, Endonezyalıların, Kuveytlilerin, Ürdünlülerin, 30'dan fazla ülkeden aktivist insanların katıldığı böyle masum bir girişime İsrail'in silahla karşılık vermesi ve en az 9 sivili katletmesi ve birçok kişiyi yaralaması elbette affedilecek bir suç değildir.''
-''TÜRKİYE'NİN GÖSTERDİĞİ AKTİF SİYASETİN SONUCU''-
Türkiye'nin güçlü ve itibarlı bir ülke olduğunu, bu süreçte Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği, İslam Konferansı Teşkilatı ve Arap Birliği nezdinde uluslararası hukukun bütün gereklerini yerine getirdiğini vurgulayan Arınç, ''Türkiye tüm imkanlarını hukuk ve diplomasi içinde seferber ederek söylediklerini bütün dünyaya dinletmiştir'' diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olan Türkiye'nin, saldırı ile ilgili BM nezdindeki girişimlerini de anımsatan Arınç, söz konusu konseyin İsrail hakkında bugüne kadarki en sert açıklamalarından birisini yaparak olayı kınadığına dikkati çekti.
BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'i kınayan en son kararının 1990'larda alındığını kaydeden Arınç, ''Türkiye olarak, İsrail'in yaptığı saldırı konusunda uluslararası soruşturma açılması, cezalandırılması ve bu saldırının sonuçlarının ortadan kaldırılması konusundaki konuşmalarımız, taleplerimiz her platformda tekrarlanacaktır'' dedi.
AA
|